REAL MADRID’DE YENİ DÖNEMİN MİMARI: XABI ALONSO!

Futbol dünyasında uzun süredir konuşulan dedikodular nihayet gerçeğe dönüştü: Real Madrid’in yeni teknik direktörü, modern futbolun en parlak zihinlerinden biri olarak gösterilen Xabi Alonso oldu! Carlo Ancelotti döneminin ardından, genç ve dinamik bir yaklaşımla eflatun-beyazlıların başına geçen 43 yaşındaki İspanyol teknik adam, Santiago Bernabeu’da yepyeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Alonso’nun Real Madrid’le 3 yıllık sözleşme imzaladığı ve “Evimdeyim” sözleriyle duygularını paylaştığı öğrenildi. Peki, Xabi Alonso nasıl bir teknik direktör, oyun anlayışı, taktikleri ve oyuncularıyla iletişimi nasıl? İşte bu merak uyandıran yeni döneme dair tüm detaylar…

Xabi Alonso Felsefesi: Topa Sahip Olma ve Yıkıcı Hücum Dengesi

Xabi Alonso’nun teknik direktörlük felsefesinin temelinde, futbolculuk kariyerinden miras aldığı topa sahip olma tutkusu yatıyor. Ancak bu, pas oyununun sıkıcı bir hal alacağı anlamına gelmiyor. Aksine, Leverkusen’de uyguladığı sistemde topa sahip olmayı bir araç olarak kullanıp, ani tempo değişiklikleri ve rakip savunma arkasına yapılan etkili koşularla yıkıcı bir hücum gücü yaratmasıyla dikkat çekti. Granit Xhaka’nın dediği gibi, “Teknik direktör topu elimizde tutmamızı istiyor, ancak top hakimiyeti sağdan sola doğru sürekli gitmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Forvetlerimize bakmalıyız ve ön tarafta ne kadar kaliteli olduğumuzu biliyoruz.” Bu da, Alonso’nun oyun felsefesinin sadece estetik değil, aynı zamanda sonuca odaklı olduğunu gösteriyor.

Taktiksel Esneklik ve Saha İçi Zeka

Alonso, Bayer Leverkusen’de genellikle 3-4-2-1 dizilişini tercih etse de, rakibin oyun yapısına ve maçın gidişatına göre 4-2-3-1 veya 5-3-2 gibi farklı sistemlere geçiş yapabilen taktiksel bir esnekliğe sahip. Savunmada pres merkezli bir anlayışı benimseyen Alonso, hücumcuların savunmanın ilk hattı olmasını sağlıyor. Pozisyon oyunu sayesinde oyuncular sürekli alan değiştirerek pas opsiyonları yaratırken, Grimaldo, Frimpong ve Boniface gibi hızlı ve dikine oynayabilen oyuncularla rakip savunma arkasına koşularla tehdit oluşturuyor. Bu sistemde, Xhaka gibi derin pasörlerin Wirtz gibi oyuncuların ileri çıkışlarını hazırlaması, hücumdaki yaratıcılığı artırıyor. Alonso’nun antrenmanlarda bile pozisyonları tek tek düzelterek oyuncularından istediğini alana kadar oyunu durdurduğu biliniyor; bu da onun detaylara verdiği önemi ve saha içi zekasını gözler önüne seriyor.

Xabi Alonso taktikği

Oyuncularla İletişimi: Güven ve İnanç

Xabi Alonso’nun oyuncularla olan iletişimi, başarısının anahtarlarından biri. Futbolculuk kariyerinde birçok büyük teknik direktörle (Pep Guardiola, Jose Mourinho, Carlo Ancelotti, Rafael Benitez) çalışmış olmasının ona bu alanda büyük bir tecrübe kazandırdığı düşünülüyor. Medyascope’a konuşan bir kaynak, Alonso’nun oyuncuların gözlerine bakarak “inanç” duygusunu anlayabildiğini belirtiyor. Leverkusen’deki ilk sezonunda, başka kulüplerden teklif alan birçok oyuncusundan kalmalarını isteyerek, onlara “Lütfen bana güvenin. Eğer kalırsanız harika bir sezon geçireceğiz” dediği biliniyor. Bu da, Alonso’nun oyuncularına verdiği güveni ve onlara aşıladığı ortak zihniyeti gösteriyor. Saha içinde oyuncuların kararlarını izleyerek “Doğru. Doğru.” diye onaylaması da, onların bireysel zekalarına ve sezgilerine ne kadar değer verdiğini ortaya koyuyor.

Saha Dışı Yaşam Tarzı ve Liderlik Karakteri

Xabi Alonso, futbolculuk kariyerinde de olduğu gibi saha dışında da sakin, disiplinli ve profesyonel bir duruş sergiliyor. Kamuoyunda lüks ve şatafattan uzak, daha çok ailesine ve futbola odaklanmış bir yaşam tarzıyla biliniyor. Bu durum, teknik direktörlük kariyerinde de takımına örnek olmasını ve saygı uyandırmasını sağlıyor. Sahip olduğu karizmatik liderlik vasfı ve futbolculuk kariyerindeki başarıları, onu hem oyuncular hem de taraftarlar nezdinde güvenilir ve saygın bir figür haline getiriyor. Teknik direktör olarak sürekli “Tamam ama sırada ne var?” diye sorarak bir sonraki adıma odaklanması, onun başarıya olan açlığını ve sürekli gelişim arayışını yansıtıyor.

Real Madrid’deki İlk Yılları ve Leverkusen Mucizesi

Xabi Alonso, teknik direktörlük kariyerine 2018-2019 sezonunda Real Madrid’in genç takımında başladı. Ardından 2019-2022 yılları arasında Real Sociedad B takımını çalıştırdı. Gerçek patlamayı ise 2022 yılının Ekim ayında göreve geldiği Bayer Leverkusen’de yaşadı. Takımı ligde 17. sıradayken devralan Alonso, Leverkusen’i Avrupa Ligi’nde yarı finale taşıdı ve ligi 6. sırada tamamlayarak Avrupa kupaları vizesi aldı. 2023-2024 sezonunda ise tam anlamıyla bir peri masalı yaşandı. Bayer Leverkusen, Xabi Alonso yönetiminde Bundesliga’yı namağlup şampiyon tamamlayarak tarih yazdı, Almanya Kupası’nı kazandı ve UEFA Avrupa Ligi’nde finale yükseldi. Bu eşsiz başarı, Alonso’yu Avrupa’nın en gözde teknik direktörlerinden biri haline getirdi ve Real Madrid’e geri dönüş kapılarını ardına kadar açtı.


Özel Bölüm: Arda Güler ve Xabi Alonso Dönemi: Yeni Bir Başlangıç Mı?

Real Madrid’de Carlo Ancelotti döneminde yeterli süre bulamayan Arda Güler için Xabi Alonso’nun gelişi, yepyeni bir fırsat olarak görülüyor. Alonso’nun genç oyunculara olan güveni, gelişim odaklı yaklaşımı ve taktiksel felsefesi, Arda’nın potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarması için ideal bir zemin sunabilir.

Carlo Ancelotti Dönemi: Ancelotti, genellikle tecrübeli ve oturmuş oyuncularla oynamayı tercih eden bir teknik adamdı. Arda Güler’in genç yaşı ve adaptasyon süreci göz önüne alındığında, Ancelotti’nin takımın mevcut yapısında ona çok fazla şans veremediği gözlemlendi. Daha çok maç sonlarında veya rotasyon maçlarında kısa süreler alan Arda, yeteneğini tam anlamıyla gösterme fırsatı bulamadı. Ancak aldığı kısıtlı sürelerde bile attığı kritik goller ve yaptığı etkili asistlerle potansiyelinin sinyallerini verdi.

Arda Güler

Xabi Alonso Dönemi ve Arda Güler’in Rolü:

Xabi Alonso’nun Bayer Leverkusen’de Florian Wirtz gibi genç bir yeteneği nasıl parlatarak takımının en önemli oyuncularından biri haline getirdiği düşünüldüğünde, Arda Güler için de benzer bir senaryo hayal etmek mümkün. İspanyol basınına göre, Alonso’nun Arda Güler’e “Sen kilit bir oyuncu olacaksın” mesajı gönderdiği iddiaları, genç Türk yeteneği için umutları artırıyor.

  1. Pozisyon Oyunu ve Yaratıcılık: Alonso’nun pozisyon oyununa dayalı sisteminde, Arda’nın dar alanda kombinasyon yapabilme, presi kırabilme ve pas opsiyonları yaratabilme yetenekleri ön plana çıkabilir. Tıpkı Wirtz gibi, Arda da “oyun kurucu serbest oyuncu” rolünde yeni bir seviyeye ulaşabilir.
  2. Topla Doğru Anda Hücum: Alonso’nun felsefesi, topa sahip olmayı hücum aracı olarak kullanmayı ve doğru zamanda dikine oynamayı içeriyor. Arda’nın üstün teknik kapasitesi ve oyun vizyonu, takımın hücumda daha direkt ve etkili olmasına yardımcı olabilir. Savunma arkasına atılacak ara paslar ve yaratacağı boşluklar, Real Madrid’in hücum çeşitliliğini artıracaktır.
  3. Genç Oyuncu Gelişimi: Alonso’nun genç yeteneklere olan inancı ve onları sistemine adapte etme becerisi, Arda Güler’in fiziksel ve taktiksel gelişimine katkı sağlayacaktır. Antrenmanlardaki detaycı yaklaşımı, Arda’nın eksiklerini kapatmasına ve daha komple bir oyuncu olmasına yardımcı olabilir.
  4. Rodrygo İddiası ve Sağ Kanat: Transfermarkt İspanya uzmanı Iván Turmo’nun belirttiği gibi, Rodrygo’nun ayrılığı gündeme gelirse, Alonso’nun 4-2-3-1 dizilişinde sağ kanat pozisyonu Arda için büyük bir fırsat sunabilir. Bu, ona daha fazla süre ve sistemin önemli bir parçası olma şansı tanıyacaktır.

Arda Güler’in Real Madrid’deki geleceği, Xabi Alonso’nun elinde adeta yeniden şekillenecek gibi duruyor. Genç Türk yeteneğin, Alonso’nun liderliğinde dünya futbolunun en büyük sahnesinde gerçek potansiyelini sergilemesi, hem kendisi hem de Real Madrid için heyecan verici bir dönemin başlangıcı olabilir.

Related Posts

2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası: Büyük Turnuva Başladı!

2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası Analizi Futbol dünyasında tarihi bir dönüm noktası yaşanıyor: 2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası ilk kez 32 takımla düzenleniyor. 15 Haziran – 13 Temmuz tarihleri arasında…

Read more

Dünya Yıldızları ile Olmadı Şampiyonlar Ligi Gençlerle Geldi

Paris Saint-Germain, yıllardır süregelen Şampiyonlar Ligi hasretini Luis Enrique yönetiminde dindirdiğinde, bu sadece bir futbol zaferi değil, aynı zamanda azmin, direnişin ve inancın hikayesi oldu. Katar sermayesinin gelişiyle birlikte Neymar,…

Read more

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir